FET֒nün 2019 umudu ve Kılıçdaroğlu yürüyüşü

Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu - AKŞAM

FETÖ’ nün 2019’a iliÅŸkin beklentisi ve buna dayalı motivasyonu diri tutmaya çalışıyor. Bir yandan küresel baronların himayesi altında yurtdışı kaçakları ve örgütün elebaşının çırpınışlarıyla bugüne deÄŸin kurdukları tüm ÅŸer ittifaklarını Türkiye aleyhine hareket geçirme gayreti diÄŸer yandan içerde yeni siyasal bir kulvarı yapılandırma çabası örgüt için yeni imkanların zeminini oluÅŸturuyor.

15 Temmuz gecesi yaÅŸattıklarını soÄŸutabilmek ve sulandırabilmek adına her eylem, her davranış, her söz ve yaklaşım ihanet ÅŸebekesi için umut kapısı, motivasyon kaynağı. 15 Temmuz direniÅŸini gölgelemek, baÅŸka anlamlar yükleyerek zihinleri bulundurmak FETÖ için tutunulacak dal, nefes alınacak alan olarak görülüyor. Özellikle ABD ve Almanya’daki kaçaklar, kirli ve karanlık iliÅŸki ağını bu amaç doÄŸrultusunda seferber etmiÅŸ durumda. “Kontrollü darbe” nitelemesiyle akıllarınca 15 Temmuz direniÅŸinin arkasındaki toplumsal desteÄŸi zayıflatabilme baÅŸaracaklar.

FETÖ ihanet ÅŸebekesinin bugüne deÄŸin yaptıkları gün gibi ortadayken, eldeki kanıtlar tüm gerçekliÄŸi açıkça ortaya koymuÅŸken söyleyebilecekleri tek ÅŸey; ya olanı biteni kabul edip itiraflarda bulunmak ya da yalana baÅŸvurmak. Ä°kinci yolu tercih etmiÅŸ durumdalar. Tüm örgüt üyeleri savunmalarında her ÅŸeyi inkar ederek, olabildiÄŸince sürenin uzamasını hedefleyerek, zaman kazanarak 2019 seçimleri için umutlanıyorlar. Umutları, 2019 da ErdoÄŸan’ın yenilmesi. Bu noktada 2019 FETÖ’nün diriltilmesi tarihi olsun isteniyor. Bunun için toplumsal desteÄŸin azaltılması temel koÅŸul. 15 Temmuz’un bir tiyatro olduÄŸunu toplumu inandırmaya çalışarak, FETÖ’ye yönelik mücadele kararlılığının zayıflatılması isteniyor. Bunun için gri kadrolar her daim devredeler. Siyasi olarak da Ana Muhalefet Partisi Genel BaÅŸkanı ve bazı üst düzey yöneticilerinin son günlerde giderek artan bazı açıklamaları ve kullandıkları dil ve terminoloji FETÖ’ nün arayıp da bulamadığı siyasi iklime ve tutunulacak dala maalesef dönüşmüş durumda. “Kontrollü darbe” yakıştırması FETÖ elebaşından duyulduktan sonra KılıçdaroÄŸlu’nun diline dolanması, CHP’nin 15 Temmuz raporunda da FETÖ’ nün kalkışması için “kontrollü darbe”yakıştırmasının kullanılması, Türkiye adına son derece üzücü ve kaygı verici bir manzarayı özetliyor. Son günlerde de her fırsatta “20 Temmuz darbesi” nitelemesinin kullanılması ve yaygınlaÅŸtırılmaya çalışılması, 15 Temmuz ihaneti örtme, FETÖ ye nefes olacak bir siyasi kulvar açma çabasıdır.

MÄ°T TIR’larına yapılan operasyon artık açık olarak bilinmektedir ki, FETÖ kumpasıdır. Ãœretilen belgeler FETÖ imalatıdır. Bu bilinerek, FETÖ mensuplarından alınarak, yayımlanmasına aracılık edilerek, yapılmak istenen çok açıktır. ErdoÄŸan üzerinden Türkiye’yi mahkum ettirebilme gayretidir. Açık bir Türkiye düşmanlığıdır. Küresel terör baronlarının senaryosunu oynamaktır. BerberoÄŸlu’nun tutuklandığı gün CHP grup baÅŸkan vekilinin “Gün gelecek, bu dosyalar nedeniyle Recep Tayyip ErdoÄŸan uluslararası mahkemelerde savaÅŸ suçlusu olarak yargılanacaktır” sözleri son derece vahimdir. Neyin savaşından söz ediliyor? Türkiye’nin verdiÄŸi savaÅŸ; küresel terör baronlarının kuklaları olarak kuyrukları birbirine baÄŸlanmış olan terör örgütlere karşı verilen savaÅŸtır.

Bu nedenle “ErdoÄŸan uluslararası mahkemelerde yargılanacak” demek, Türkiye düşmanı küresel baronların “ErdoÄŸan düşmanlığı” projesinin tetikçisiyim demektir.

Gönül isterdi ki, KılıçdaroÄŸlu’nun yürüyüşüne bu duygu ve düşünceler yansımasın, yürürken dillerinde FETÖ’yü heyecanlandıracak, motive edecek sözler çıkmasın. Gönül isterdi ki, adalet arayışı; yüreÄŸi bu ülke için çarpan Türkiye sevdalısı tüm terör maÄŸdurlarının, ÅŸehitlerinin, gazilerinin hak ve hukuklarının savunulmasına büyük katkı sunsun ve onları incitecek çaÄŸrılar, hamleler, dar çıkar hesapları yapılmasın.

KılıçdaroÄŸlu yürüyüş için “dünya görsün” diyor. Merak ediyorum bu dünya neresi? 15 Temmuz’da canını verip istiklalini teslim etmeyen bu milleti görmeyen dünya mı? Nereden bu dünya vicdanı? Hangi mazlumun derdine derman olmuÅŸ bu dünya vicdanı?